GİRESUN - GÖRELE - GÜNEYKÖY KÖYÜ
Hoş Geldiniz, Bizi İhmal Etmeyin!
GİRESUN - GÖRELE - GÜNEYKÖY KÖYÜ
Hoş Geldiniz, Bizi İhmal Etmeyin!
GİRESUN - GÖRELE - GÜNEYKÖY KÖYÜ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

GİRESUN - GÖRELE - GÜNEYKÖY KÖYÜ

Güneyköy mensuplarının paylaşım alanı ***Guneykoy.Net***
 
AnasayfaKapı*GaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 insanları dış görünüşlerine göre değerlendirmemek

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
YASİN
Güney Köylü
Güney Köylü
YASİN


Erkek
Mesaj Sayısı : 107
Yaş : 49
Nerden : İSTANBUL/BEYKOZ
Ad, Soyad : TUNCAY TÜFEKÇİ
Kayıt tarihi : 30/05/08

Kişi sayfası
Deneme Alanı: Deneme

insanları dış görünüşlerine göre değerlendirmemek Empty
MesajKonu: insanları dış görünüşlerine göre değerlendirmemek   insanları dış görünüşlerine göre değerlendirmemek Icon_minitime7/10/2008, 18:50

Üniversite
</FONT>
Kaba saba, soluk, yıpranmış giysiler içindeki yaşlı çift, Boston treninden inip
utangaç bir tavırla rektör'ün bürosundan içeri girer girmez, sekreter masasından
fırlayarak önlerini kesti... Öyle ya, bunlar gibi ne idüğü belirsiz taşralıların
Harvard gibi üniversitede ne işleri olabilirdi?

Adam, yavaşça rektörü görmek istediklerini söyledi. İşte bu imkansızdı..
Rektörün o gün onlara ayıracak saniyesi yoktu..
Yaşlı kadın, çekingen bir tavırla; "Bekleriz" diye mırıldandı...
Nasıl olsa bir süre sonra sıkılıp gideceklerdi.. Sekreter sesini çıkarmadan
masasına döndü.. Saatler geçti, yaşlı çift pes etmedi.. Sonunda sekreter,
dayanamayarak yerinden kalktı. "Sadece birkaç dakika görüşseniz, yoksa
gidecekleri yok" diyerek rektörü iknaya çalıştı. Anlaşılan çare yoktu..

Genç rektör, isteksiz bir biçimde kapıyı açtı. Sekreterin anlattığı tablo içini
bulandırmıştı. Zaten taşralılardan, kaba saba köylülerden nefret ederdi.
Onun gibi bir adamın ofisine gelmeye cesaret etmek, olacak şey miydi bu?
Suratı asılmış, sinirleri gerilmişti.

Yaşlı kadın hemen söze başladı. Harvard'da okuyan oğullarını bir yıl önce
bir kazada kabetmişlerdi. Oğulları, burada öyle mutlu olmuştu ki, onun
anısına okul sınırları içinde bir yere, bir anıt dikmek istiyorlardı.

Rektör, bu dokunaklı öyküden duygulanmak yerine öfkelendi. "Madam"
dedi, sert bir sesle, "Biz Harvard'da okuyan ve sonra ölen herkes için
bir anıt dikecek olsak, burası mezarlığa döner..."

"Hayır, hayır" diyerek haykırdı yaşlı kadın.. "Anıt değil... Belki, Harvard'a
bir bina yaptırabiliriz". Rektör, yıpranmış giysilere nefret dolu bir nazar
fırlatarak, "Bina mı?" diyerek tekrarladı, "Siz bir binanın kaça mal olduğunu
biliyor musunuz? Sadece son yaptığımız bölüm yedi buçuk milyon dolardan
fazlasına çıktı..."

Tartışmayı noktaladığını düşünüyordu. Artık bu ihtiyar bunaklardan
kurtulabilirdi.. Yaşlı kadın, sessizce kocasına döndü: "Üniversite
inşaatına başlamak için gereken para bu muymuş? Peki, biz niçin
kendi üniversitemizi kurmuyoruz, o halde?"

Rektör'ün yüzü karmakarışıktı.. Yaşlı adam başıyla onayladı.
Bay ve bayan Leland Stanford dışarı çıktılar. Doğu California'ya,
Palo Alto'ya geldiler. Ve Harvard'ın artık umursamadığı oğulları için
onun adını ebediyyen yaşatacak üniversiteyi kurdular.

Amerika'nın en önemli üniversitelerinden birini STANFORD'u.

=========

Ayağınıza kadar gelip, sizinle görüşmek isteyen insanlara,
yaklaşmadan önce bir kez daha düşünmeniz dileğiyle...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
insanları dış görünüşlerine göre değerlendirmemek
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
GİRESUN - GÖRELE - GÜNEYKÖY KÖYÜ :: Güneyköy Genel :: Ortaya Karışık-
Buraya geçin: